İnsanın Sermayesi #1:Sağlık

Mart 17, 2020


Bir toplumu veya devleti güçlü kılan nedir? Parasının, teknolojisinin güçlü olması mı? Yoksa insanlarının eğitim seviyesi yüksek, sağlıklı ve mutlu olması mı? Cevap: Her ikisi de.  

 Bu haftaki yazımda;  Beşeri ve fiziki sermayeden daha sonra da son günlerimizi işgal eden sağlıktan bahsedeceğim. Konuyu genelden özele giderek ele almak istiyorum. İlk olarak ‘sermaye’ kavramını açıklamamız yerinde olacaktır. 

 Sermaye hakkında farklı bilim dalları farklı tanımlar yapmıştır. Ekonomistler sermayeyi “mal üretmek amacıyla kullanılan fiziksel araçların tümü.” olarak tanımlarken finans bilimcileri “para ve paraya çevrilebilen bütün menkuller.” olarak tanımlamıştır. Neo-Klasik iktisadi teorisyenler, büyümenin sadece fiziksel sermaye ile olabileceğini öne sürmüşlerdir. Yani bir şirketin, devletin veya topluluğun gelişmesi için sadece fiziksel kaynaklara ihtiyaç olduğunu savunmuşlardır. Örneğin: Bir şirketin gelişmesi için para, daha gelişmiş makineye vb. ihtiyaç olduğunu düşünmüşlerdir. Ancak içsel büyüme teorisyenleri bu düşünceye karşı çıkmış fiziksel sermayenin (para, fabrika, arsa) yanında beşeri (insani) sermayenin de etkili olduğunu savunmuşlardır. Böylece ekonomi literatürüne beşeri sermaye kavramını kazandırmışlardır. Beşeri sermayeye örnek verecek olursak toplumdaki bireylerin eğitim seviyesi, sağlık durumu vb. Ben bu konuyu iki haftada ele alacağım. Birinci haftada yani bu yazımda beşeri sermaye olarak sağlığı, bir sonraki hafta ise beşeri sermaye olarak eğitimi ele alacağım.  

SAĞLIK NEDİR? 
 Aslında son günlerde tüm insanlığın gündemini meşgul eden Covid-19(Korona virüsü) salgınıyla sağlığın ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. Sağlığın tanımına gelecek olursak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” olarak tanımlamıştır. Ekonomi bilimi açısından değerlendirecek olursak, ekonomistler bir bireyin verimli çalışması için beden ve ruh sağlığının önemli bir faktör olduğu konusunda hemfikirdir. Verimli çalışan bireyler daha iyi ve daha fazla üretim yapabilir böylece şirket veya devletin büyümesi daha hızlı gerçekleştirilebilir. Beşeri sermayenin en önemli iki faktörü olan eğitim ve sağlığı karşılaştıracak olursak -benim kanaatimce- sağlığın daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü beden ve ruh sağlığı yerinde olmayan toplumların eğitilmesi bir hayli güçtür. Bu duruma örnek olarak son günlerde ülkemiz de dahil birçok ülkenin salgın nedeniyle örgün eğitime ara vermesini gösterebiliriz. Toplumların ve bireylerin sağlığını etkileyen faktörlerin başında barınma ve beslenme ihtiyaçlarını düzenli giderip giderememeleri gelmektedir. Bu durum da doğrudan toplumun veya bireyin ekonomik durumuyla ilgilidir. Yazımın bir sonraki kısmında araştırmalarım doğrultusunda toplumların sağlığını etkileyen faktörleri, Türkiye’nin sağlık açısından diğer dünya ülkelerine göre karşılaştırılmasını sayısal veriler eşliğinde ele alacağım. 

 Bir toplumun ortalama yaşam süresinin uzunluğu ile toplumun aldığı sağlık hizmetlerinin kalitesi ve teknolojisi doğru orantılıdır. Beşeri sermaye tanımının öncülerinden Amerikalı ekonomist Theodore Schultz, sağlık sektörüne yapılan yatırımları direkt olarak beşeri sermaye yatırımı olarak kabul etmiştir. Yapılan araştırmalar yıllar ilerledikçe insan yaşam süresinin arttığını göstermektedir. Bu durumun en önemli iki faktörü: Sağlık teknolojisinin gelişmesi ve sağlık sektörüne yapılan harcamaların artmasıdır. Sağlık harcamalarının artması; nüfus artışı, yaşam süresinin uzunluğu, verimli çalışma, eğitim alabilme, refahın artması gibi faktörleri doğrudan veya dolaylı olarak olumlu yönde etkilemektedir. Devletlerin sağlık harcamalarını -özellikle 20.yy.ın ikinci yarısından itibaren- arttırmasının nedenleri: 
  • -Sağlık alanında gelişen teknolojiyle araç-gereçlerin maliyetinin artması, 
  • -Arzın talep doğurması, 
  • -Bireylerde sağlık bilinci oluşmasıdır. 

TÜRKİYE VE DÜNYA ÜLKELERİNİN SAĞLIK AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI 
 Ekonomistler ülkeler arasında sağlık açısında karşılaştırma yaparken nüfus artış hızı, şehirleşme hızı, doğum-ölüm oranı, bebek ölüm oranı, ortalama yaşam süresi, kişi başına düşen sağlık harcaması, kişi başına düşen hekim, sağlık harcamalarının GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) içerisindeki payı, doğumda yaşam süresi gibi göstergeleri baz almıştır. Bu bölümde Türkiye ve diğer dünya ülkelerini karşılaştırırken bu göstergelerden bazılarını dikkate alacağım. Aşağıdaki tablolardan karşılaştırmaları görebilirsiniz. 








 Bu hafta beşeri sermaye ve beşeri sermaye bakımından sağlığı ele aldım. Görüldüğü üzere sağlık üzerine yapılan yatırımlar insan yaşamına olumlu yönde etki ediyor. Ancak unutulmamalıdır ki yapılan bir işten verim alınmak isteniyorsa sadece beden sağlığına değil ruh sağlığına da önem verilmelidir. Ayrıca bireyin sağlıklı olması için devletin aldığı önlemlerin yanında bireyin de kendi önlemlerini alması gerekmektedir. Tüm dünyanın sağlık konusunda sıkıntı yaşadığı bu günlerde lütfen devletin aldığı önlemlerin yanında siz de kendi önlemlerinizi alın. Bu ara tatilde ne kadar dışarıdan izole olursak o kadar kendimiz ve çevremiz için sağlıklı olur. Bu yazımı beğendiyseniz sosyal mecralarda sevdiklerinizle paylaşarak bana destek olabilirsiniz. Mutlu haftalar... 

 Bu yazıyı yazma sürecimde bana çok yardımcı olan babam Ömer KÖKSAL’a çok teşekkür ederim. 
Taha KÖKSAL 

KAYNAKÇA 

Bunu da Beğenebilirsin

1 yorum